-Hasat zamanına haftalar kalan zeytin ağaçlarına selam olsun.Dalları güvercin gagasıyla buluşsun barış olsun.-
Küçücük bir meyve iken türlü hallere girip Akdeniz'in farklı yerlerinden kalkıp gelen ve kendilerine bizim mutfakta yer edinen şişeler bunlar.İtalya'dan gelen zeytin likörü, Foça'dan gelen zeytin yağı.
Bu güzel şişelere, kahvaltıda kendi yağıyla buluşmuş - baharatlanmış tadına tat katılmış zeytinlere, içine zeytin dalı sıkıştırılmış hediyeye, okuduğum mitolojik hikayelere daha fazla dayanamadım, paylaştım.
"Zeytin bütün ağaçların ilkidir..."
Efsaneye göre
Havva ile birlikte yasak meyveyi yiyerek cennetten kovulan Adem, 930
yaşındayken öleceğini hisseder ve Tanrı’dan kendisini ve tüm insanlığı
bağışlamasını dilemeye karar verir. Bu konuda oğlu Şit’i görevlendirir ve onu cennet
bahçesine gönderir. Bahçenin bekçiliğini yapan melek Şit’in duası üzerine İyi
Kötü Ağacı'ndan aldığı üç tohumu ona verir ve babasını gömmeden önce tohumları
onun ağzına koyması gerektiğini söyler. Adem kısa bir süre sonra ölür ve Tabor
Dağı yakınındaki Hebron Vadisi’ne gömülür. Adem’in gömüldüğü yerde yeşeren üç
ağaç zeytin, sedir ve servi’dir. Tanrı ve insan arasında barış sağlanmıştır.
Zeytin ağacının yetiştirilmesi ve bakımı oldukça zordur. Ama zeytin ağacı,
insanoğlunun bu emeğinin karşılığını cömertliğiyle öder.
"...ve insanlık
zeytinle yeniden doğar."
Eski Ahit'te yer alan
efsanelerden biri, Hazret-i Nuh ve tufandan bahseder. Yarattığı âdemoğlunun
yeryüzüne kötülük tohumları saçtığını gören Tanrı, onu bir tufanla
cezalandırmaya karar verir. Ve Hazret-i Nuh'a bir gemi yapmasını, bu gemiye her
temiz hayvandan erkek ve dişi yedişer, her temiz olmayan hayvandan erkek ve dişi
ikişer ve kuşlardan da erkek ve dişi yedişer tane almasını söyler. Ardından
büyük tufan başlar, Hazret-i Nuh ve gemisindeki
canlılar hariç, yeryüzü üzerinde yaşayan her şey silinir. Tufan durulduğu zaman
Hazret-i Nuh, suların çekilip çekilmediğini anlamak için geminin penceresinden
bir güvercini güneşin battığı yere doğru salar. Sular çekilmediği için güvercin
gemiye döner. Hz. Nuh, yedi gün sonra güvercini tekrar salar. Güvercin bu
sefer, ağzında yeni koparılmış zeytin yaprağıyla gelir. O zaman Nuh, suların
yeryüzünden çekildiğini anlar. Ağzında zeytin yaprağı tutan güvercin, o günden
bu güne, ümidin, bolluğun, esenliğin ve barışın simgesi olur. Tufanın yok edici
gücüne karşı direnen zeytin ağacı ise ölümsüzlüğün.
Lezzeti kadar şişeleriyle de adeta sanat yaratan TAŞKÖY ZEYTİNYAĞLARI’ nın
işini aşkla yaptığı her hallerinden anlaşılıyor : görmek için buraya tıklayın derim :)
- · Dünya üzerinde yetişen ağaçların ilkidir.· Yunan mitolojisinde tanrıça Athena’nın hayatını sürdürebilmesi için zeytin ağacını sürekli görmesi gerekiyordu. Kimi tanrıların da zeytin ağacının altında doğması gerekiyordu.· Sezar başında zeytin ağaçlarından yapılmış taçla halkın karşısına çıkar.· Uzun süre Olimpiyatlarda kazanan kişiye zeytin dalından yapılmış taç takılırmış.· Herkül’ün silahı zeytin ağacındandır.· Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği haç zeytin ağacındandır.· Hz Davut, Abuşalomdan kaçarken Kudüs’ün doğusundaki zeytinlik dağının yamaçlarına tırmanmıştır.· Eski Yunan’da kutsal ağaç olarak kabul edilip zeytin tarımının sadece iyi ve dürüst insanlar tarafından yapılmasına izin verilmekteydi.· Zeytin ağacına zarar verenler ölümle cezalandırılmaktaydı.· Zeytinyağının dinsel törenlerin kutsal lambalarında yakılmaktaydı.· Kralların ve yeni doğan bebeklerin kutsanmasında kullanılmaktaydı.· Zeytin ağacı akıl ve zaferin, zeytin dalı barışın, zeytinyağı da saflık ve sadeliğin sembolü sayılmaktaydı.
Kaynaklar:
http://www.komilizeytinyagi.com.tr/
http://apelasyon.com/
http://www.nazillitb.org.tr/