18 Temmuz 2012 Çarşamba

taa çocukluğumdan aklımda kalan sorular var! :)

Böyle gece gece bu fikri neye borçluyum hiç bir fikrim yok aslında sadece tumblrda bakınırken birkaç resme denk geldim ve bişeyler hatırlattılar .bukadar.:)

Mesela neden park yerlerine arabaları düz değilde belli bir açıyla parkederler? ve bunu hangi matematiksel duruma göre arabaların herbirinin daha az yer kaplayacağını açıklarlar?

mesela bikaç gün önce bu fotoyu görene kadar bunu sadece kuzenlerimin bana yaptığı hareket sanıp aramızda kimsenin bilmediği bi eğlence var:p
sanırdım ,meğersem hayli evrensel bişeymiş:)

Bulmacalardaki binimum adam ve kadınlara kaş bıyık çizme adeti nereden ve nezamandan beri süre gelmektedir?

kavga eden çocuklara öpüşün barışın denince,çocuklar öpüştükten sonra sahiden barışmaktalar mıdır?

Ben çocukken atv de bi çizgifilm vardı ,adı kalmaz hiç aklımda.Kırmızı şapkalı tombik bi çocuk,saçları iki yandan toplu erkek gibi bi kız çocuğu,deli bi müdire, salıncakta asılı duran bi kız falan vardı.
hep o kız çocuğu kadar becerikli olmak istemiştim salıncak tepesinde. halbuki lunaparklardan bile nefret ederim .

Annemin sağlık takıntısı nedenleriyle, son derece kanser riski taşıyan yüz  boyalarıyla, yüzüme kelebekti uğurböceğiydi çizdiremediğim için içimde kalan uktenin annem de farkında mıdır?

Resim kabiliyetimin hala anaokul seviyesindeki üçgen çatılı bir ev,tonlamasız yapılmış bi dağ,masmavi bikaç bulut ve ışınları etrafa birer ok edasıyla yayılan bir güneşten öteye gidememesinden sadece ben mi sorumluyum?

mesela adalar ,su üzerinde yüzen karan parçalarıysa ,biz neden yüzerek adaların altından geçemiyoruz? Neden çizgifilmlerdeki gibi adaların suyun altında dalgalanan kökleri yok?

peki neden sadece uzun yolculuklara çıktığımda bulutları bişeylere benzetebilme kaygısına düşüyorum?

aklıma takıldılar birden:)
görüşcez