23 Mart 2014 Pazar

ESKİ İSTANBULİTELERDEN KAÇ KİŞİ KALDIK :P



Herkese merhaba :) Geçen haftanın postları tatsızlıklar yüzünden biraz güme gitse de bu hafta iyi çalıştım dersime:) 
Şu New Yorker kelimesinin İstanbul'a uyarlanmış haliyle yeni tanıştım, pek bir sevdim kendilerini.Haliyle de cümle içinde kullanmadan edemedim, başlık da buradan geliyor anlaşılacağı üzere :D


Güneşi görünce kendimizi her türlü su birikintisinin yamacına atmamız artık ihtiyaç haline geldi.Hatta bundandır denize kıyısı olan yerleri ve denize kıyısı olan kimseleri ayrı bir sevmemiz.

Günün en güzel öğününü özellikle hafta içi erken saatlerde Emirgan'da arkadaşlarla yapmanın tadı bir başkaymış.Hala halihazırda lale bahçelerini adımlamış olamasam da ,kendim sözüm var o da yakında :)
 En sevdiğim yol ayrımı bu sanırım.İnsan ne tarafa gideceğini şaşırıyor :)

 Dediğim gibi denize yakınlaştıkça mutlu oluyoruz.Bu yanımda hangi arkadaşım olursa olsun böyle, ben hep sabit:) İstikamet Bakırköy marina! Kesinlikle tavsiye edilir; mekanlarıyla , atmosferiyle gerçekten çok keyifli.


Malum artık sıradanlar ademoğlunu kesmiyor. Hep bir plus, premium, ultra hallere bürünür,ultra hizmetler arar olduk. Bu da Bakırköy Benzin+ 'ın en şirin köşesi :)

Madem canımız N.E.Ş.E' mizin biri gelmiş; bu fırsat bilinir ,hiç planda olmamasına rağmen eve gidilir ,ev ahalisine ayrı bir sürpriz yapılır ve şu sıralar en keyif alınan  İzmit Barista+ 'ın güzel sunumlarının tadı çıkarılır:))

Bu arada sanılmasın ki ben okulu bıraktım;hala projeler ödevler, hatta yaklaşan sınavlarla da boğuşuyorum :(
Hobi olarak geziciyim ben sadece :)
 Bir de tabi mezuniyet heyecanımız var ki sormayın. Semt semt kabin kabin diyorum siz anlayın :D
Korkusu ve endişesi, heyecanından büyük o ayrı:(


Bu da detayları gelecek postta gelecek olan  haftanın son etkinliği; Blogger Bazaaar #5

                                                                      Daha gezgin haftalara...
                                                                                Görüşcez