26 Ağustos 2014 Salı

-ANGARYA-



"Yıl 1970 ile 1975 arasında sıkışıp kalmış bir 1973. Seksenler henüz hiç yaşanmamış, Şirinler, Heman, Garfield hiç var olmamışlar bile daha. Ve sizler yine kaptırırken dolu dizgin hayatlarınıza kendinizi, ben o sabah farklı bir şekilde uyandım.

Saat öğlende bir. Güneş en tepede. Ama inanır mısın o güneş biraz içime temas edebiliyorsa seni bir daha göremeyeyim. Isıtıyorsa en içimi ve deliyorsa ruhumu ara sokaklar en diplere uzansınlar, birleşmesin yollarımız.


Baktım etrafa duvarlar dökülüyor, çiçekler desen senden benden ölü ve saat zamansızlara inat, inatla atıyor içimde. Ve takvim yapraklarını koparmayı çoktan bırakmışım zaten ben, her günüm aynı, farklı olmaz bir dakika sonrası nasılsa artık diye.

Başladı sol elim titremeye yine, hep böyle yapıyor namussuz, sol taraflarımda bir hata olmuş olmalı diye düşünüyorum - önce kalbim, sonra elim.



Sonra sıkıntılı gökyüzüyle başlıyoruz volta atmaya. Hayatın git gellerine karşılık voltalarım var benim. Git - gel, git - gel. İşte böyle içimi dökerim koridorlara. Zaten ya koridorlara
                                                                             - ya duvarlara.

Aynaya bakmaz olaydım, diyorum. Bu saçlar nasıl bu kadar karışabildiler ve ben ne zaman bu kadar mutsuzluğumu dışa vurabildim. Hayret eder insan kendinden uzaklaşma ve hissizleşme hızına. Hissizleşmek bir soğuk bakış gibi, sonsuz bir gökyüzü gibi.


Dağılmışım, parçalarım orada burada.Elimle toplasam kendimi, kanayacak her yerim. Kalkıp ayağa bir çay koyuyorum kapkara, zift gibi. Pazar bugün çünkü. Pazarları hiç sevmem ben. Öncesi mutludur, cuma-ertesi; sonrası hüzündür pazar-ertesi. Ortalığa dağılmış pazar kokusu bundandır. Bundandır bendeki huzursuzluk.

Angarya işleri yapmayalı günleri bilmez oldum ben, günleri ve saatleri takip etmek de angaryalıktır bana kalırsa. Hiç okumadığımız binlerce kitap var daha, daha değerlisin sen düşündüklerinden.

Ama bak düşündüklerimden konu açılmışken aklıma geldin, hiç gelmezdin oysa.

Neyse, ne diyordum, ha , köprücük kemiği diyecektim, bir öperdin sen beni oralarımdan, şimdi sızlar oralar hala, ara ara."

Fotoğraf : Gizem Pınar

Nesir : Pınar Can