24 Nisan 2016 Pazar

Mutlulukla ilgisi olan tek öğün :)


Millet olarak buluşmalardaki temel aktivitemiz yeme-içme üzerine malumunuz. Baharın gelmesiyle de akşam buluşmaları yerini uzun pazar kahvaltılarına bıraktı bende. Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olduğu konusunda hiç bir şüphemiz kalmadıysa artık gelelim kahvaltı mekanlarına :)
Hala İzmir postunu yazamadım ama yeri gelmişken İzmir'de kendimi en iyi hissettiğim, kahvaltıda üstüne tanımadığım yer olan Urla (İzmir)- Denizaltı'dan bahsedeyim.


Bu kahvaltının gerçekten mutlulukla bir ilgisi var bunu biliyoruz da buranın ekstra bir mutluluk kaynağı olma durumu var bence. Denizin dibinde oturuyorsunuz mesela, hatta öyle ki boyunuz 2 metreye yakınsa bence oturduğunuz yerden denize ayaklarınızı bile sokmanız mümkün :) Martılar misafiriniz ve mis gibi bir hava olduğunu da zaten söylememe gerek yok. Onca yoğunluğa rağmen düzgün servis ve lezzetli ürünler sunuluyor, her şeyden önemlisi de bu bence. Yani mutluluk garantili bir kahvaltı!! Ee olması gereken de bu zaten dersiniz işte İstanbul'da yaşanan tam olarak bu değil ne yazık ki. Şu sıra kahvaltı konusunda İstanbul'da gerçekten bir boşluk var bence. Kahvaltı denince akla gelen belli başlı yerler var zaten. Oralara gittiğinizde, hele bir de kendi aracınızla gittiğinizde İlk sorunu park edecek yer ararken yaşıyorsunuz zaten. Biri otoparktan çıksın ki siz giresiniz, o sırada açlıktan tansiyonlar yerlere vuruyor tabi. İkinci sorun mekanda yer bulmakta, hadi şanslısınız istediğiniz gibi bir yer buldunuz sonrası da gelen siparişlerde!! Bir çeri domatesin 3/4 ü, yarım salatalığın 2/3 ü gibi başkalarının tabağından kalmış görüntüsünde servislerle karşılaşabiliyorsunuz.Ya da ultra geç gelen servisler,  bir öncekinden sonra temizlenmemiş masalar, yarısı dökülmüş kahveler, kalitesiz ürünler...  Hem de  bunu İstanbul'un Fenerbahçe- Midpoint gibi ya da Moda- Teras gibi hayli bilinen yerlerinde görünce gerçekten hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Evet manzaraya doyuyorsunuz ama hem karnınız hem gözünüz aç kalıyor.


Moda - Teras Cafe





Fenerbahçe - Midpoint

Son zamanlarda bu iki yerden de hiç memnun kalmadığımız için böyle bir post yazma ihtiyacı hissettim aslında.

İnstagram'da böyle #neredeneyemeli temalı hesapları takip ediyorsanız o enfes kahvaltı sofralarına siz de şahit oluyorsunuzdur. Ben bugün itibariyle artık tamamen idrak ettim ki lezzet küçük ve butik yerlerde. Tamam hiç bir yer görmeyen ara sokaklarda, dar masalarda, iç içe geçmiş muhabbetlerde belki ama yapacak bir şey yok. İstanbul'da her şeyin aynı anda olmamasına alıştık zaten :(

Sizin var mı favori kahvaltı mekanlarınız? Hem manzarası hem lezzetiyle müptelası olduğunuz mekanlar varsa yorum olarak bırakabilirsiniz bence :)