1 Eylül 2016 Perşembe

İzmir'de Bir Ev, Çatıda Bir Parti, Masada bir Sangria

Geçen Nisan İzmir’de limon fideleri suladığımız çatıda parti yapma hayali 5  ay sonra gerçekleşti hem de ani bir kararla. Hadi yarın akşam Sangria yapalım, e çok çıkıyor bir iki insan çağıralım, e sıcakta evde de oturmayalım derken 17 kişilik bir çatı partisine hazırlanırken bulduk kendimizi.



İyi bir parti için sağlam bir planlama,  iyi bir ekip çalışması ve iyi bir pinterest birikimi  gerekiyormuş bunu anladım. Neyse ki hepsi bizde  vardı😊
Bir çatı partisi için adım adım tüm ihtiyaçları yazıyorum;
1)Kişi listesi; bir gruptan bir kişi çağırılıyorsa başka biri asla atlanmamalıdır.( Bu zaten kalabalık bir grup olmak için başlı başına bir nedendir.)
2)Bütün ürünlerin Çin malı olmasına rağmen adı Japon pazarı olan ucuzcu dükkanlardan birine yakın oturmak önemlidir: plastik tabak, büyük karton bardak, mum, göze güzel görünür ama işe de yarar bir aydınlatma yapabilmek için uzun bir kabloya takılı sarkıntılı ampuller; hem kolay taşıyabilmek hem ucuz olabilmesi adına on kiloluk sarı kapaklı plastik turşu kavanozları; o kavanozların turşu kavanozu gibi görünmemesi adına kapakları kaplayabilmek için renkli desenli bantlar😂


3)Yakınlarda kapsamlı bir tekel bayii; evdeki buzlar onca içeceği soğutmaya yetmeyecektir. Çatıdan eve sürekli in çık yapmamak ama içecekleri soğuk tutmak için büyük boş saksıların içini buzla doldurup şişeleri oraya yatırmak çok işe yarıyor.
4)Hoparlör; aksi takdirde salt pc hoparlöründen çıkan ses çatıda hayli dağılıyor.
5)Onca sandalyeyi temin edebilmek için yakınlarda olup aranın iyi olduğu bir kahvehane.
6)Çıkan seslere bir gece olsun tahammül edecek iyi komşular.
7)Eğlenceli bir arkadaş grubu, hatta mümkünse kutlama yapmaya değer güzel bi sebep😍
8)İş gücünü kullanırken asla burun kıvırmayacak, itiraz etmeyecek ve yapılanları beğenip hep gülümseyecek bir adet en yakın arkadaş sevdiceği. En iyi sevgili arkadaş sevgilisi valla, dert yok tasa yok😅
9)Gelelim yemek listesine... İşte burda Pinterest gerçekten çok yardımcı oluyor.
Mini hamburgerler; bunlar için özellikle fırınlarda satılan içi peynirli maydonozlu kanepe poğaçalarından (sakallı) aradım ama sipariş üzerine çıkarıyorlarmış İzmir’de, biz de baget ekmekle yaptık mecburen.Ama o da hiç fena olmadı.
Kanepe; ton balıklı kanepe baya beğenildi bence. Ben de arkadaşım Hakan’dan  öğrenmiş hatta 'Mutfakta Bir Adam Var'.postunda da anlatmıştım. Altında labne peynirle hem tost ekmeğine çok güzel tutunuyor hem de tadı tamamlanıyor.
Tek atımlık sosis, milföy hamuruna sardığımız sosisleri yarım parmak kalınlığında kesip kürdanlayıp fırınladık. Hem soğuyunca tadından kaybetmiyor hem de görüntüsü gayet sevimli oluyor.
Çubuk kraker; bardakta dikine servisini yaptığımız çubuklar milföy hamurundan. Kekik ve kırmızı biberle baharatlayınca soğusa da tadı güzel kalıyor. Eğer sıcak yenme ihtimali varsa parmesanlısı da denemeye değer. (Parmesan yerine tadının bence çok benzediği Sütaş’ın koyun sütünden eski kaşar da kullanılabilir. Ben şu sıra kremalı makarnaların üzerine fena sardım😊)


Limonlu havuç ve salatalık dilimleri (yine bardakta dikine servis)
Tabi ki en önemlisi Sangria!!! İnternette her ne kadar ölçüleri olsa da ben biraz Nihan’ dan öyle gördüğüm için herhalde göz kararı kafasındayım. Alkol, meyve ve şeker oranını ayarlamak size kalmış olmalı.Biz votka, Şirince şarapları, şeftali, elma,portakal, karışık meyve suları, fanta, fruko ve biraz da şeker kullandık. Evde hala koca bir şişe İspanya’ dan taşıdığım orjinal Sangria dursa da ben bunu daha çok sevdim.

Denerseniz aklınıza geleyim, kulaklarım çınlasın😋