Haftalar geçti Viyana gezimizin üzerinden ama bir türlü hazırlayamadım şu postu. #gününfotosu'nda bir çok Viyana fotoğrafı kullandım ama "I am alien" köşemiz halen eli belinde benim işimi yapmamı bekliyor haklı olarak:) Ama görev zorlu görev ne yapalım,her ne kadar hakkını yeterince veremeyecek olsam da bir yerden başlamak lazım:)
O zaman ilk olarak "Volksgarten" dan başlayalım. O eşsiz uçsuz bucaksız bahçeden ;
Evet üstteki fotoğrafımız dahil hepsi bu bahçenin bir parçası,resimlerden de görüldüğü gibi insanın kendini çimlere atası, bir daha da kalkmayası geliyor; ben yaptım! attım kendimi ama sonra mecbur kalktım tabi:)
Bahçenin heybetli demir kapılarından dışarı çıkıyoruz ve karşıda Parlamento binası!
Vee "Cafe Landtmann ", Viyana'nın en ünlü kafelerinden bir tanesi.1873 yılında kurulmuş ve bir çok ünlü ismi ağırlamış;Peter Altenberg, Sigmund Freud, Gustav Mahler, Max Reinhardt, Marlene Dietrich, Romy Schneider, Burt Lancaster, Hans Moser, the Dutch Queen Juliane, Hillary Rodham Clinton and Sir Paul Mc Cartney.
Freud konusu özellikle ilgimi çekmedi değil! Ne sipariş etmiştir dersiniz?:)
Üstelik kafede belirli günlerde piyano dinlemek mümkün!
Deli kızın deli çeyizinden seçmeler! :))
İstanbul'da olsa o arkadaki arabanın şoförünün fazladan beklediği bir kaç dakika için ne küfürler ettiği kulağımda yankılanır gibi :D
Şehrin her yeri sanat ve sanatçılar tarafından istila edilmiş durumda!
Sizce Mozart sadece bu müze gibi şehirde doğmuş olduğu için bile bir klasik müzik dahisi olmuş olamaz mı?:))
Mozart'tan sonra şehrin en sembolik ismi "Gustav Klimt" sanırım. Souvenirlarda da bir çok hediyelik eşya var Klimt'le özdeşleştirilen.
Şimdilik şehrin özetle ilk yarısı bu kadar efendim ,ikinci yarısında görüşmek üzere :p
görüşcez
